CHP Belediye Meclis Üyesi Didem Tokgöz, Ekim ayı’na dikkat çekerek, “Ekim ayı bizler için çok kıymetlidir bilindiği üzere cumhuriyetimizin 9. yılına girmiş bulunmaktayız; ancak ekim ayı bizim için ayrıca değerlidir. Çünkü ekim ayı aynı zamanda kadını birey yapan zihniyetin kuruluş yıl dönümüdür. Eğer kadınlar ölmesin istiyorsak Bizim kurucu değerlere dönmemiz şarttır” dedi.
Türkiye’de şiddetsiz bir ortam yaratmak hedefinin olması gerektiğine vurgu yapan Tokgöz, “Bakın Bizim Hikayemiz esasında çok net bunu sığınma evi talep ediyorsunuz ancak şuna ses çıkarmıyorsunuz şeklinde anlamak cidden çok üzücüdür” diye konuştu.
“Yerel yönetim mekanizmalarını etkin kullanarak toplumsal zihniyet dönüşümünü sağlayabiliriz” diyen Tokgöz konuşmasını şöyle sürdürdü;
“Ekim ayı bizler için çok kıymetlidir bilindiği üzere cumhuriyetimizin 9. yılına girmiş bulunmaktayız; ancak ekim ayı bizim için ayrıca değerlidir. Çünkü ekim ayı aynı zamanda kadını birey yapan zihniyetin kuruluş yıl dönümüdür. Eğer kadınlar ölmesin istiyorsak Bizim kurucu değerlere dönmemiz şarttır. Kurucu değerlerimizi tekrar gündeme getirmemiz lazım kadını eve kapatarak sadece kadın üzerinden bir süreç isletmek çocuk doğrumasını sağlamak ( (bakın aile kursun ailesini devam ettirsin bununla ilgili bir problemimiz asla yok olamazda)ama aile kurarken onunda sahalarda ekonomiye katkısını alabileceğimiz mekanizmalar oluşturmalıyız. Bu sebeple bizler kadını yönlendirici, takip edici, demokratik atlasların çıkarıldığı süreçlerde yanımızda tutarak çalışmalar yapmalıyız. şiddet seferberliği oluşturmalıyız, park bahçelerde eğitim vererek başlayabiliriz.
bilboardlarda kadınların haklarının yazılı olduğu görseller paylaşabiliriz bir şiddet gördüğünde bir tehdit gördüğünde nereleri arayabileceğine dair numaraların olduğu görseller paylaşabiliriz. Bakın bunlar çok basit ve etkili çalışmalar olacaktır. bu bağlamda sığınma evi talebimiz hatırlatıyor ve hangi aşamada olduğumuz konusunda aydınlatılmak istiyoruz.
Dün dünya mimarlık günüydü bu sebeple gecikmelide olsa tüm mimarların dünya mimarlık gününü kutlarken bir takım sıkıntılarımızı paylaşmak da bu vesileyle zorunlu olmuş durumdadır.
Kentler medeniyetlerin beşiği olarak adlandırılırken sanırım bana katılmayan yoktur. İnsan yaşadığı yere benzer’ der E.Cansever ‘de.
F.Engels da; ‘insan yaşadığı gibi düşünür’
Demem o ki; mekan çok mühim mesele..”